Arka Bahçesinde Kazı Yaparken 8.000 Yıllık Yunus İskeleti Buldu

İskoçya’nın Stirling şehrinde yaşayan 44 yaşındaki Paul McDonald, evinin arka bahçesinde yaptığı bir kazı sırasında beklenmedik ve tarihi bir keşfe imza attı. Evine yüzme havuzu yapma niyetiyle kazı yapan McDonald, üç metre uzunluğunda bir memelinin kemiklerine rastladı. Detaylı analizler sonucunda, bu kemiklerin 8.000 yıl öncesine ait olduğu düşünülüyor.

Arka bahçesindeki havuz projesine başlayan McDonald, kazı sırasında sürpriz bir şekilde şişe burunlu yunusa ait iskeletin parçalarını keşfetti. Bu yunusun son Buzul Çağı’ndan sonra eski bir kıyıya vurmuş olabileceği düşünülüyor. Arkeologlar, bu türden bir keşfin oldukça nadir olduğunu vurguluyorlar.

McDonald, yaptığı açıklamada, yunusun kafatasını tanımakta zorlanmadığını ve uzun burnu, sıra sıra dişleri ile şeklinden hemen yunus olduğunu anladığını belirtiyor. Bulunan kemikler, tarih öncesine ait olduğu düşünülen bu yunusun 8.000 yıl kadar önce eski bir kıyıya vurmuş olabileceğini gösteriyor. Ayrıca, kemiklerin yanında geyik boynuzundan yapılmış kırık bir alet de bulundu. Bu aletin yunusun etini çıkarmak için kullanıldığı düşünülüyor.

McDonald, kafatasının yuvarlaklığı, uzun burnu ve dişleri sayesinde yunusu hemen tanıdığını ve bu keşfin çok heyecan verici olduğunu belirtiyor. Yunus iskeletinin bulunduğu derinlikte kil içine gömüldüğünden, bu kemiklerin eski bir döneme ait olduğunu bilmekteydi.

Kazılan yunus iskeleti, İskoçya Ulusal Müzeleri (NMS) uzmanları tarafından ayrıntılı analizler için çıkarıldı. Geri kalan kemikler ise tam anlamıyla kazılmayı bekliyor.

Stirling arkeoloğu Dr. Murray Cook, bu keşfin yaklaşık bir yüzyıldır bölgede bulunan ilk yunus iskeleti olabileceğini ifade ediyor. Buzul Çağı’ndan sonra bu bölgede yaşamla dolu bir iç deniz olduğunu söyleyen Dr. Cook, atalarımızın bu denizde yaşayan canlıları avladığını ve yunus gibi memelilerin kıyıya vurması durumunda hızla tüketildiğini belirtiyor.

İskoçya Ulusal Müzeleri’nde omurgalıların baş küratörü Andrew Kitchener ise yıllardır müzede çalışmasına rağmen kilden böyle bir şeyin çıkmasının kendisi için de büyük bir sürpriz olduğunu belirtiyor. Bu keşfin, bu türden bir hayvanın kil içinde korunarak günümüze kadar gelmesinin gerçekten nadir bir olay olduğunu vurguluyor.

Kazılan kemikler üzerinde yapılacak analizler sonucunda, yunusun yaşının ve bu bölgedeki yaşamla ilgili daha fazla bilginin ortaya çıkması bekleniyor. Bu eşsiz keşif, hem arkeologlar hem de doğa tarihçileri için büyük bir öneme sahip.

Kaynak: Haber Pozitif