Kudüs’te Ortaya Çıkan 2000 Yıllık Taş Tablet, Tarihi Geçmişi Aydınlatıyor

İbranice İsimler ve Rakamlarla Dolu Eski Taş Tablet, Kudüs’ün Ticari Yaşamına Işık Tutuyor.

Kudüs’te Ortaya Çıkan 2000 Yıllık Taş Tablet, Tarihi Geçmişi Aydınlatıyor
A+
A-

Kudüs kentinde, İbranice isimler ve rakamlar içeren 2000 yıllık bir taş tablet keşfedildi. Kireç taşına kazınmış olan bu tablet, muhasebe kayıtlarını içerdiği düşünülmektedir. Keşif, İsrail Eski Eserler Kurumu tarafından Kudüs Surları Milli Parkı’nda, Davut Şehri’nde gerçekleştirildi.

Yapılan araştırmalar sonucunda, kısmen korunmuş yedi satırın incelendiği belirlendi. Satırlarda İbranice isimler ve sayıları temsil eden semboller bulundu. Örneğin, bir satırda “Shimon” isminin sonu ve ardından İbranice “ma’ot” (para) anlamına gelen “mem” harfi görüldü. Ayrıca diğer satırlarda da sayıları temsil eden semboller tespit edildi.

İsrail Eski Eserler Kurumu adına Kazı Direktörü Nahshon Szanton ve Epigraf Profesörü Esther Eshel’in yaptığı araştırmalar, Kudüs ve Bet Shemesh’te benzer dört İbranice yazıtın daha önce belgelendiğini göstermektedir. Bu yazıtların hepsi benzer taş levhalara oyulmuş ve Erken Roma dönemine tarihlenen isimleri ve sayıları içermektedir. Ancak Kudüs şehri sınırları içinde bulunan ilk yazıt olması bakımından önemlidir.

Araştırmacılar, yazıtın keskin bir aletle kireç taşına oyulduğunu belirtmektedir. Başlangıçta bir ossuary (mezar sandığı) olarak kullanılan taş levha, Erken Roma döneminde Kudüs ve Yahudiye’de yaygın olarak kullanılmaktaydı. Ossuarlar genellikle şehir dışındaki mezarlarda bulunurken, bu keşif şehir içinde yapılan satışlara işaret etmektedir.

Taş tablet, Hac Yolu boyunca yer alan aşağı şehir meydanında bulundu. Bu yol, şehir kapısını ve Davut Şehri’nin güneyindeki Siloam Havuzu alanını Tapınak Dağı ve İkinci Tapınak’ın kapılarına bağlamaktadır. Keşfedilen bu buluntu, bölgedeki diğer benzer buluntuları birleştirerek bölgenin ticari doğasını kanıtlamaktadır.

Yazıtın keşfedildiği alan daha önce İngiliz arkeologlar Bliss ve Dickie tarafından yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan bir tünelden çıkarıldı. Orijinal arkeolojik bağlamından ayrılsa da yazıtın türüne, taş levhanın türüne ve diğer çağdaş yazıtlara benzerliğine dayanarak, İkinci Tapınak döneminin sonunda, Erken Roma dönemine tarihlendirildi.

Araştırmacılar, bu taş tabletin Kudüs’te yaşayan insanların günlük hayatlarını yansıttığını belirtiyor. İsimlerin ve numaraların listesi ilk bakışta heyecan verici olmayabilir, ancak geçmişte de makbuzların ticari amaçlarla kullanıldığını bilmek ve böyle bir makbuzun günümüze ulaşması, kutsal Kudüs kentindeki günlük yaşama nadir bir bakış sunan önemli bir bulgu olarak değerlendiriliyor.

Szanton ve Prof. Eshel, “Meydanın korunan devasa döşeli taşlarının mimari ve somut alanının bu keşif ile birleştiğini ve eski bir yazıt gibi küçük buluntuların bulunmasıyla antik Kudüs’te canlı merkezlerden birinin inanılmaz derecede eşsiz bir arkeolojik bulmacanın parçalarını yeniden inşa etmemizi sağladığını belirtti. Her bilgi parçası ve eski bir yazıt, şehrin tarihine yeni ve büyüleyici bir boyut katıyor” dedi.

Bu önemli keşif, Kudüs’ün tarihi ve kültürel zenginliği hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlıyor. Araştırmacılar, gelecekte yapılabilecek kazılar ve araştırmalarla, bu antik şehirdeki yaşamın daha detaylı bir resmini çizebileceğimize inanıyor. Kudüs’ün geçmişi ve kültürel mirası hakkındaki bu bilgiler, insanlık tarihine ve bu önemli kutsal kente olan ilgiye katkıda bulunmaktadır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.