Ekran apnesi, modern yaşamın bir sonucu olarak ortaya çıkan bir sorundur ve bilim insanları bu fenomenin vücudumuzdaki stres tepkisiyle ilişkilendiriyor.
Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi ve dijitalleşmenin artması, insanların günlük yaşamlarında sürekli olarak ekranlara maruz kalmalarına neden oluyor. Bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tabletler ve diğer dijital cihazlar, işten sosyal medyaya kadar pek çok alanda hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak bu sürekli ekran kullanımının insan sağlığına etkileri üzerine yapılan araştırmalar da hız kazandı. İşte bu araştırmalardan biri de “ekran apnesi” olarak adlandırılan fenomeni inceliyor.
2007 yılında eski bir Microsoft yöneticisi olan Linda Stone, günlük yaşamında düzenli nefes egzersizleri yapmasına rağmen bir gün dizüstü bilgisayarının başına oturup e-postalarını kontrol ettiğinde nefes alışverişlerinin zorlukla fark edildiğini fark etti. Bir süre sonra bu durumu incelemeye karar veren Stone, bu fenomeni “yemek masası araştırması” adını verdiği bir çalışmayla ele aldı. Yaklaşık 200 katılımcının ekranlarına odaklandığı anları incelediğinde, katılımcıların yüzde 80’inin bu esnada nefeslerini tuttuğunu gözlemledi. Bu fenomeni “e-posta apnesi” olarak adlandıran Stone, bulgularını 2008 yılında bir makalede paylaştı.
James Nestor adlı yazar ise 2020 tarihli “Breath” adlı kitabında bu fenomeni daha geniş bir perspektiften ele alarak inceliyor. Nestor’a göre, ekran kullanımının artmasıyla birlikte ekran apnesi sorunu daha da kötüleşiyor. Gün içinde birçok farklı ekrana bakmak, insanları sürekli olarak uyarılmış hissettiriyor ve bu durum vücudumuzun stres tepkisini tetikliyor. İnsanlar gün boyunca sürekli uyarılsalar da insan fıtratı sürekli uyarılmaya uygun değil.
Ekranlara bakarken nefes alışverişimizin değişmesi, vücudumuzun stresle nasıl tepki verdiğinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Uyarılmış hissettiğimizde, sinir sistemimiz bu uyarının bir tehdit olup olmadığını değerlendirmeye çalışır. Bu durum, dikkatimizi yoğunlaştırmamızı ve daha az nefes almamızı tetikler. Bir e-posta, SMS veya WhatsApp mesajı aldığınızda, vücudunuzun bu tepkiyi verdiğini düşünebilirsiniz. Bilim insanlarına göre, bir uyaran ne kadar beklenmedikse, vücudun bunu bir tehdit olarak algılama olasılığı o kadar yüksektir.
Ekran apnesi, ara sıra gerçekleştiğinde pek zararlı değildir. Ancak sürekli olarak devam ettiğinde sorun yaratabilir. Saatler boyunca düşük solunum hızına sahip olmak, stresli bir gün olsun olmasın yorgun hissetmenize neden olabilir.
Stanford Tıp Stres ve Sağlık Merkezi Direktörü Dr. David Spiegel, ekran karşısında uzun süre oturmanın ve fiziksel aktivite eksikliğinin de ekran apnesine katkıda bulunabileceğini belirtiyor. Düzensiz nefes alışverişinin, sadece yapmak istediklerinizle değil, yapmak istemediklerinizle birleşerek gerçekleştiğini söylüyor.
Uzmanlar, daha doğru nefes almanın ve bunu alışkanlık haline getirmenin mümkün olduğunu belirtiyor. İşte bu konuda yapılabilecek bazı öneriler:
Ekran apnesi modern yaşamın bir sonucu olarak ortaya çıkan bir sorundur ve bilim insanları bu fenomenin vücudumuzdaki stres tepkisiyle ilişkilendirmektedir. Ancak bu sorunu kontrol altına almak ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek mümkün olabilir. Büyük ekranda çalışmak, molaları iyi değerlendirmek ve doğru nefes alışverişi alışkanlığı kazanmak, ekran apnesini azaltmada yardımcı olabilir. Unutmayın, daha sağlıklı bir yaşam tarzı için küçük adımlar atmak önemlidir.
İlginizi Çekebilir: Mavi Işığın Göz Sağlığına Etkisi