Harput Kalesi’nde 3 Bin Yıllık Mutfak Keşfedildi

Elazığ’ın zengin tarihini yansıtan Harput Kalesi’nde yürütülen arkeolojik kazı çalışmaları, büyüleyici bir keşife ev sahipliği yaptı. Kale içindeki Sarayönü adı verilen bölümde yapılan kazılarda, yaklaşık 1000 yıl öncesine tarihlenen bir saray mutfağı gün yüzüne çıkarıldı. Milattan önce 3 bin yıllarında başlayan yerleşimin ardından, farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan bu kalenin geçmişi, arkeologlar ve tarih meraklıları için oldukça çekici bir hikaye sunuyor.

Kazı ekibinin yürüttüğü titiz çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bulgular, kaledeki çeşitli medeniyetlerin yaşam izlerini gözler önüne seriyor. Urartu Krallığı’nın başlangıcından itibaren Roma, Bizans, Sasani, Artuklu, Selçuklu, Dulkadiroğulları, Safeviler ve Osmanlı gibi pek çok medeniyetin etkileri, bu kalenin taş duvarları arasında adeta bir zaman yolculuğuna davet ediyor.

Sarayönü bölümündeki kazılar sırasında bulunan saray mutfağı, o dönemin yöneticileri ve devlet adamları için hazırlanan yemeklerin ve ekmeğin pişirildiği yer olarak tarihi bir öneme sahip. Tamamlanan kazı çalışmalarında, 8 adet tandırın izleri ve çoğu kırık halde sırlı servis tabakları, çömlekler ve mancınık güllesi gibi eşyalar gün ışığına çıkarıldı. Bu eşyalar, o dönemin yaşam tarzını ve mutfak kültürünü anlamamızı sağlayan önemli ipuçları sunuyor.

Özellikle, bu kazı çalışmalarının ortaya çıkardığı mancınık güllesi, tarihi bir hikayenin parçası gibi görünüyor. Mancınık güllesi, 13. yüzyılda yaşayan tarihçi İbni Bibi’nin Farsça Muhtasar Selçuknamesi’nde anlattığına göre, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad’ın Harput Kalesi’ni kuşatması sırasında askerler tarafından kullanılan ve kaleye atılan bir taştı. Bu taşın, saray mutfağına düşerek tandırda pişirilen kuzuyu devirdiği söylenir. Bu olayın, kalede büyük bir korku yarattığı ve kale yöneticilerinin teslim olmasına yol açtığı İbni Bibi’nin eserlerinde anlatılmaktadır.

Harput Kalesi’nde bulunan bu benzersiz kalıntılar ve hikayeler, geçmişin izlerini günümüze taşıyan birer hazinedir. Saray mutfağı ve mancınık güllesi hikayesinin anlatıldığı yazıtın restorasyonu tamamlandığında, bu tarihi mekan ziyaretçilere açılacak ve turizme kazandırılacak. Elazığ’ın en eski mutfağı olarak nitelendirilen bu keşif, hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çekecek ve tarihin derinliklerinde unutulmaya yüz tutmuş hikayeleri gün yüzüne çıkararak anlatma fırsatı sunacak.

Harput Kalesi’ndeki bu arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları, geçmişin mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma amacıyla büyük bir öneme sahip. Bu tür çalışmalar, tarih ve kültürün zenginliğini daha iyi anlamamıza yardımcı olurken, aynı zamanda geçmişle günümüz arasında köprüler kurmamıza olanak tanır.

İlginizi Çekebilir: Arka Bahçesinde Kazı Yaparken 8.000 Yıllık Yunus İskeleti Buldu