Nanotel Ağlar, İnsan Beyninin Hafıza Mekanizmalarını Taklit Ediyor

Sydney Üniversitesi’nden bir bilim ekibi, nanotel ağlarının insan beyni gibi hem kısa hem de uzun süreli hafıza sergileyebildiğini gösteren çığır açan bir çalışma yayımladı. Bu araştırma, nanoteknolojiyi kullanarak beyin benzeri öğrenme ve hafıza yeteneklerinin sentetik bir sinir ağına entegre edilebileceğini gösteriyor.

Dr. Alon Loeffler liderliğindeki ekip, bu sonuçları “Science Advances” dergisinde yayımladı ve bu çalışma, nano teknolojinin sinir ağı benzeri devreler ve sinaps benzeri sinyalizasyon ile donatılmış beyinden ilham alarak elektrikli bir cihaz oluşturmanın mümkün olduğunu gösteren önceki araştırmalarına dayanıyor.

Nanotel ağlar, çıplak gözle görülemeyen, yüksek iletken gümüş tellerden oluşan ve plastik bir kaplama ile kaplanmış çok küçük bir nanoteknoloji türüdür. Bu teller, insan beyninin ağa bağlı fiziksel yapısını taklit ederler.

Bu çalışmanın sonuçları, nanotel ağlarının geliştirilmesiyle birlikte robotik ve sensör cihazlarının daha hızlı ve daha güvenilir kararlar verebildiği bir döneme işaret edebilir. Bu, gerçek dünya uygulamalarında büyük önem taşır, çünkü bu cihazlar öngörülemeyen koşullarda çalışmalı ve doğru kararlar almalıdır.

Fizik Fakültesi’nden kıdemli yazar Profesör Zdenka Kuncic, nanotel ağlarının sinir ağı gibi davrandığını ve sinapslara benzer şekillerde birbirlerine bağlandığını belirtiyor. Bu nedenle, bu ağlar, biyolojik olmayan bir sinir ağına benziyorlar.

Araştırmacılar, nanotel ağlarının öğrenme ve hafıza yeteneklerini test etmek için insan psikolojisi deneylerinde kullanılan N-Back görevine benzer bir test uyguladılar. Bu görev, bir dizi görüntü veya bilgiyi hatırlamayı içerir. Araştırmacılar, nanotel ağlarının bu görevi başarıyla yerine getirebildiğini ve 7 N-Back puanı elde edebildiğini buldular. Bu, ağın geçmiş bilgilere erişebildiğini ve hatırlayabildiğini gösteriyor.

Dr. Loeffler, bu sonuçları elde etmek için ağın voltajını manipüle ettiklerini ve bu sayede bilgilerin istenilen şekilde depolandığını ve hatırlandığını belirtiyor. Bu, beyindeki sinaptik bağlantıların güçlenmesine ve zayıflamasına benzer bir süreç olduğunu düşündürmektedir.

Araştırmacılar, nanotel ağının sürekli olarak güçlendirildiğinde bilginin hafızada daha iyi korunduğunu ve bu güçlendirmeye artık ihtiyaç duyulmadığını belirtiyorlar. Bu, beynimizin kısa ve uzun süreli hafıza arasındaki farka benzer bir süreç olduğunu gösteriyor.

Profesör Kuncic, bu çalışmanın nanotel ağlarının gelecekte yapay zeka ve hafıza teknolojilerinde önemli bir rol oynayabileceğini söylüyor. Aynı zamanda, bu bulguların robotik ve sensör teknolojilerinin geliştirilmesine de katkı sağlayabileceğini belirtiyor.

Sydney Üniversitesi’ndeki bilim insanları, nanotel ağlarının insan beyni gibi öğrenme ve hafıza yeteneklerini taklit edebildiğini gösteren bu araştırma, nanoteknolojinin gelecekteki potansiyelini vurguluyor ve yapay zeka alanında büyük bir adım olarak kabul edilebilir.

İlginizi Çekebilir: Yapay Zekalı Beyin İmplantı Takılan Hasta, Uzuvlarını Hissetmeye Başladı