İnsanların Maymunlardan Farklı Şekilde Dünyayı Algıladığı Keşfedildi

Yeni bir araştırma, insanların dünyayı algılamada maymunlardan farklı bir yönteme sahip olduğunu ortaya koydu. Washington Üniversitesi, Viyana Tıp Üniversitesi ve Sidney Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen çalışma, insanların retinalarındaki küçük farklılıkların, daha geniş bir mavi renk aralığını algılamalarını sağladığını gösterdi.

Araştırmacılar, gözün arkasında yer alan ve detaylı görme işlevini üstlenen “fovea” adı verilen bölge üzerine odaklandı. Fovea, retina tabakasının merkezi bölgesi olup, küçük koniler şeklindeki hücrelere ev sahipliği yapar. Bu hücreler ışık dalgalarını algılar ve ayrıntıları seçme sürecinde önemli bir rol oynar. İşte bu noktada yapılan araştırma, maymunlarda mavi ışığa duyarlı olan uzun ve orta dalga konileriyle kısa dalga konileri arasındaki bağlantının eksik olduğunu ortaya çıkardı.

Araştırmada, insanların retinalarındaki renk ileten sinir hücreleriyle iki tür maymun olan Eski Dünya makağı ve Yeni Dünya marmoset maymunu arasındaki farklar incelendi. İnsanların primatlarla yüzde 90’dan fazla DNA paylaştığı düşünülerek, maymunların çevreyi farklı algıladığı ve bu durumun görsel araştırmalarda dikkate alınması gerektiği sonucuna varıldı.

Araştırmacılar, maymunların ağaçlarda kalma eğilimi gösterirken, insanların açık araziyi keşfetme yeteneklerinin bu farklılığın gelişiminde rol oynayabileceğini belirtti. İki türün de daha iyi yiyecek bulma ve hayatta kalma stratejileri nedeniyle belirli görüş özelliklerine sahip olduğu düşünülüyor.

İnsanların görsel algısının bazı yönlerinin maymunların görsel sistemleriyle tam olarak uyuşmadığını göstermektedir. İnsanın retinasındaki küçük farklılıkların, daha geniş bir renk spektrumunu algılamasını sağlamış olabilir. Bu da insanların çevrelerini daha ayrıntılı ve zengin bir şekilde görmelerine olanak tanımış olabilir.