Dişlerin Yeniden Çıkmasını Sağlayacak Tedavi Var mı?

Diş sağlığı, yaşam boyu önem taşıyan bir konudur. Ancak yetişkinlik döneminde dişlerimizin doğal olarak kaybolan bir yeteneği vardır: yeniden çıkmamak. Dolgu ve protezlerle desteklenen dişler, bir kez kaybedildiğinde kalıcı bir eksiklik oluşturur. Ancak bilim insanları bu durumu değiştirmek için umut verici bir tedavi üzerinde çalışıyor.

Japonya’daki Kitano Hastanesi Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nde çalışan bir araştırma ekibi, nadir görülen bir genetik sağlık sorunu olan anodontiyi tedavi etmeyi hedefliyor. Anodonti, süt dişlerinin ve kalıcı dişlerin normal şekilde çıkmasını önleyen bir durumdur. Bu nedenle bu tedavi, bu sorunu yaşayan küçük çocukları hedef alarak başlayacak.

Araştırmacılar, bu tedavinin daha geniş bir popülasyona uygulanabileceğine inanmaktadır. Örneğin, diş eti çekilmesi gibi daha yaygın görülen diş sorunlarına sahip olan yetişkinler de potansiyel olarak bu tedaviden faydalanabilirler.

Kitano Hastanesi’nin Diş Hekimliği ve Ağız Cerrahisi Bölümü Başkanı Katsu Takahashi, “Yeni dişlerin çıkması, her diş hekiminin hayalidir. Ben de yüksek lisans öğrencisi olduğumdan beri bunun üzerinde çalışıyordum. Bunu gerçeğe dönüştüreceğimize inanıyorum.” diyor.

Bu umut verici tedavi nasıl işliyor? Araştırmacılar, farelerde USAG-1 adlı belirli bir gen ile diş büyümesi arasındaki bağlantıyı keşfettiler ve ardından USAG-1’in etkisini engellemeye yönelik deneyler yapmaya başladılar. Bu deneyler farelerde ve dağ gelinciklerinde, diş büyümesini teşvik eden bir antikor keşfettiler ve bunu ciddi yan etkilere yol açmadan güvenli bir şekilde engelleyebildiler.

Şimdi, aynı kimyasal reaksiyonların insanlarda da kontrol edilip edilemeyeceğini görmek için klinik deneylere geçilecek. Tedavi şu an için bir olasılık olsa da, bu yeni ilaç kullanıldığında geçici ve tam boyutlu kalıcı dişlerden sonra ağızda üçüncü nesil dişlerin çıkmasını teşvik etmek mümkün olabilir.

Araştırmacılar, bu yaklaşımın faydasının, diş büyümesinin doğal bir şekilde tetiklendiği bir yol olan kemik morfogenetik protein (BMP) sinyalleşmesi ile ilgili olduğunu belirtiyorlar. Bu, vücudun, karmaşık mühendislik gerektirmeden kök hücrelerde bu işlemi doğal olarak gerçekleştirebileceği anlamına gelir.

Araştırma ekibi ayrıca, tedaviden en fazla fayda sağlayacak kişileri belirlemeyi kolaylaştıracak biyobelirteçleri belirlemenin, tarama teknolojilerinin kaydedilen ilerlemelerinin bir sonucu olduğunu öne sürüyor.

Bu yaklaşım henüz gerçek olmaktan ziyade bir olasılık olsa da, dişlerin yeniden çıkmasını sağlayacak bir tedavi, 2030 yılında kullanılabilir hale gelebilir. Bu, diş sağlığı alanında devrim niteliğinde bir gelişme olabilir ve insanların diş kaybı sorunlarına daha etkili çözümler sunabilir.

İlginizi Çekebilir: Dişler Arasındaki Görünmez Savaş