Tarihin Sırlarını Koruyan 6 Çözülemeyen Yazı Sistemi

Yazı, insan medeniyetinin temel taşlarından biridir. Bilginin aktarımı, düşüncelerin ifadesi ve iletişimin sağlanması için vazgeçilmez bir araç olarak kullanılır.

Tarihin Sırlarını Koruyan 6 Çözülemeyen Yazı Sistemi
A+
A-

Yazı, insanlık tarihindeki en önemli buluşlardan biridir. Ancak, hayal etmek bile zor olsa da, insanlık yazıyı hiç keşfetmemiş olsaydı bugün nasıl bir yaşam sürerdi? Kesin bir yanıt vermek mümkün olmasa da, yazısız bir hayatın bugünkünden oldukça farklı olacağı tahmin edilmektedir. 

Yazı, insan medeniyetinin gelişiminde sürekli bir ilerlemeyi sağlayan temel bir unsurdur. Bilgi ve kültür, yazı aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarılır ve günümüze ulaşır. İnsanlık, yazı sayesinde geçmişteki bilgelikleri, edebiyat eserlerini, tarih kaynaklarını ve bilimsel keşifleri koruyabilmiştir. Yazı, insanların düşüncelerini ifade etmelerine, bilgiyi saklamalarına ve iletişim kurmalarına olanak sağlamıştır. 

Ancak tarihte bilinen ve kullanılan tüm yazıların sırlarına tam anlamıyla vakıf olduğumuz söylenemez. Yüzlerce yıllık bazı yazı sistemleri, hâlâ çözülme aşamasında olan sırları barındırmaktadır.

1 1

  1. İndus Yazı Sistemi

İndus Vadisi uygarlığı, güçlü ticari ilişkileri olan bir antik uygarlık olmasına rağmen, bugün hala anlamını çözemediğimiz karmaşık bir yazı sistemi geliştirmiştir. Bu uygarlığa ait kalıntılar, İndus Vadisi uygarlığının Mısır ve Mezopotamya ile yoğun ticaret ilişkilerine sahip olduğunu göstermektedir.

İndus yazı sistemi, 400’ü aşkın sembol içermektedir ve bu sembollere İndus Vadisi uygarlığına ait eserlerde rastlanmaktadır. Ancak yazılan metinler oldukça kısadır ve sembollerin o dönemin kültüründe veya doğada bulunan unsurları temsil ettiği düşünülmektedir. Ancak, İndus sembolleriyle yazılan metinlerin içeriği, uzun yıllardır çözülememiş bir gizem olarak kalmaktadır.

İndus yazı sisteminin çözülmesine yardımcı olabilecek ikincil kaynaklara sahip değiliz. Bu nedenle, yazı sisteminin ne anlama geldiğini anlamak için yapılan çalışmalar devam etmekle birlikte, birçok bilim insanı İndus Vadisi uygarlığının bize binlerce yıl öncesinden ne anlattığını hiçbir zaman anlayamayacağımızı düşünmektedir.

İndus Vadisi uygarlığının yazı sistemi, hala çözülemeyen gizemlerle doludur. Bu antik medeniyetin anlatmak istediği hikayeler, bilim ve araştırma alanlarında gelecekte yapılacak keşiflerle belki de aydınlatılabilir. Ancak şu an için İndus yazı sisteminin anlamı, insanlığın hala çözmeye çalıştığı büyüleyici bir sırdır.

2 1

  1. Elam Yazı Sistemi

Elam medeniyeti, İran coğrafyasında ortaya çıkan bir antik uygarlıktır ve Sümerlerle yakın ilişkisi olan önemli bir medeniyettir. Elam medeniyetinin Sümerlerle etkileşimi sonucunda çivi yazısını kullandığı bilinmektedir. Ancak Elam yazı sistemi, hala aydınlatılması gereken birçok gizemle doludur.

Bilim insanları, Elam medeniyetinden günümüze ulaşan 14.000’den fazla kil tablet üzerinde araştırmalar yapmışlardır. Bu tabletlerde, Elam yazı sistemiyle yazılmış benzer semboller bulunmaktadır. Ancak tabletlerde yazılanların tam olarak ne anlama geldiği bilinmemektedir. Bununla birlikte bilim insanlarının bazı tahminleri bulunmaktadır.

Elam tabletlerinin çoğunun, resmi kayıtlardan oluştuğu düşünülmektedir. Çünkü tabletlerde, sembollerin ardından belirli bir sayıyı temsil ettiği düşünülen semboller tekrarlanmaktadır.

Bu nedenle birçok bilim insanı, Elam tabletlerinin döneme ait resmi muhasebe kayıtları olabileceği görüşünde birleşmektedir. Ancak bu ilginç yazı sistemi henüz tam olarak çözülememiştir. Bu bağlamda, tabletlerde anlatılanların Elam edebiyatının seçkin örnekleri olabileceği ihtimali de göz ardı edilmemelidir.

Elam yazı sistemi, hala anlamını çözme çabalarının devam ettiği gizemli bir yazı sistemidir. Bu kadim medeniyetin tabletlerinde ifade edilen hikayeler ve bilgiler, gelecekteki keşiflerle belki de aydınlatılabilir. Ancak şu anda Elam yazı sisteminin tam anlamıyla çözülmesi, insanlığın hala çalıştığı büyüleyici bir sırdır.

3 1

  1. Minos Yazı Sistemi

İngiliz arkeolog Arthur Evans, 20. yüzyılın başlarında Girit Adası’nda daha önce bilinmeyen bir uygarlığa ait kalıntılar keşfetti. Bu gizemli uygarlığa Minos adı verildi ve uygarlığın yazı sistemi “Linear A” olarak adlandırıldı. Ancak 85 farklı sembolden oluşan bu yazı sistemi hakkındaki bilgilerimiz oldukça sınırlıdır ve bu nedenle Minos uygarlığı hakkında pek çok bilgiye sahip değiliz.

Minos uygarlığının kendilerini hangi isimle tanımladığı ise büyük bir soru işaretidir, çünkü yazı sistemi henüz çözülememiştir. Bununla birlikte, bilim insanlarına göre bu yazı sistemi milattan önce 1700 civarında ortaya çıkmış olup sembollerin her biri bir harfi değil, bir heceyi temsil etmektedir.

Linear A yazı sisteminin çözülmesi, Minos uygarlığı hakkında daha fazla bilgi edinmemizi sağlayabilir. Bu sembollerin ne anlama geldiği, bu kadim uygarlığın dini, kültürel ve ticari hayatıyla ilgili ipuçlarını ortaya çıkarabilir. Ancak şu anda Linear A’nın tam anlamıyla çözülmesi için daha fazla çalışma ve keşif yapılması gerekmektedir. Minos uygarlığının tarihini ve mirasını anlamak için Linear A yazı sisteminin aydınlatılması büyük bir öneme sahiptir.

4 2

  1. Phaistos Diski

Geçmişin kadim medeniyetlerinden biri, boyutları yaklaşık 15 santimetreye kadar olan bir disk üzerine karmaşık bir yazı sistemi yerleştirmiş olması garip gelebilir. Ancak Phaistos diski, hem gerçek bir disk şeklinde olan hem de bir yazı sistemi barındıran ilginç bir nesnedir. Phaistos Diski, Girit Adası’nda Minos uygarlığına ait kalıntıların bulunduğu bölgede keşfedilmiştir. Ancak diskte yer alan semboller, Minos uygarlığında kullanılan sembollerden oldukça farklıdır. Bu nedenle bilim insanları, disk’in daha eski bir medeniyete ait olabileceğini veya Minos uygarlığının erken dönemlerine ait olduğunu düşünmektedir.

Milattan önce 1850 ila 1550 yılları arasında kullanıldığı tahmin edilen Phaistos diskinde, 242 sembol bulunmaktadır ve bunlar 45 farklı karakteri temsil etmektedir. Diskin üzerine sarmal bir şekilde yerleştirilmiş semboller arasında, günümüzdeki noktalama işaretlerine benzetilen kısa ve uzun çizgiler de bulunmaktadır.

Ancak disk üzerindeki sembollerin bir alfabe oluşturmak için yetersiz olduğu, aynı zamanda bir resim temelli yazı sistemi için ise fazla sayıda olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle bilim insanları, disk üzerindeki sembollerin çeşitli hecelerin temsilini sağladığına inanmaktadır. Phaistos diskinin anlamını tam olarak çözmek hala mümkün olmasa da, bu gizemli yazı sistemi, antik dönemlerdeki iletişim ve yazılı kültür hakkında önemli ipuçları sunmaktadır.

5 1

  1. Meroitik Yazı Sistemi

Sudan’ın günümüzde ev sahipliği yaptığı Moreo şehri, yüzlerce yıl önce Kuş Krallığı’nın bir parçasıydı. Bu antik şehirde yaşayan insanlar, milattan önce 200 yılından 4. yüzyıla kadar kullanılan Meroitik yazı sistemini geliştirmişlerdir.

Meroitik yazı sistemi, iki farklı versiyona sahiptir ve her ikisi de Antik Mısır’dan etkilenmiştir. Birincisi, Antik Mısır hiyerogliflerine benzer şekilde resimlere dayalı bir yazı sistemidir. İkincisi ise doğrudan seslerin taklidine dayanmaktadır. Ancak Meroitik yazı sistemi, Mısır yazı sisteminden etkilenmiş olsa da kendine özgü ve sıra dışı özelliklere sahiptir.

Bu nedenle, kadim uygarlıktan günümüze kalan belgeleri anlamak oldukça zordur. Yapılan yoğun çalışmalar sonucunda okunabilen az sayıda belge, savaşlarda esir düşen kişilerden veya şehirdeki çiftlik hayvanlarının sayısından bahsetmektedir. Ancak antik Moreo şehrinin kültürü ve yaşam tarzıyla ilgili ilginç ayrıntıları içerebilecek daha birçok belge, Meroitik yazı sistemi tam olarak çözüldüğünde okunabilecektir. Bu nedenle Meroitik yazı sisteminin tam olarak çözülmesi gününü beklemektedir.

6 1

  1. İnka Yazı Sistemi

İnkalar tarafından kullanılan Khipu, diğer yazı sistemlerinden oldukça farklı bir yapıya sahiptir. Khipu, pamuk veya bitki liflerinden yapılan ipliklerin ve düğümlerin kullanılmasıyla oluşturulur. Kil tabletler veya semboller gibi geleneksel yazı sistemi unsurları yerine, bu iplikler ve düğümler kullanılarak bilgi iletilirdi.

Bilim insanları, genellikle İnkaların Khipu’yu envanter kayıtları ve muhasebe hesapları için kullandığını tahmin etmektedir. Örneğin, bir iplik üzerindeki düğümlerin sayısı, ilgili nesnenin miktarını ifade edebilirdi. Örneğin, 7 düğüm bir nesnenin 7 veya 7’nin katı sayıda bulunduğunu gösterebilirdi. Ancak İnkaların, sayısal olmayan anlatılar veya farklı türde bilgileri iletmek için Khipu’yu kullanıp kullanmadığı kesin olarak bilinmemektedir. Bazı bilim insanları, kullanılan ipliklerin fiziksel özellikleri ve ipliklerde kullanılan farklı düğüm tekniklerinin, sayısal olmayan bazı anlamları ifade etmek için kullanılmış olabileceğini düşünmektedir. Ancak Khipu’nun tam olarak nasıl çalıştığı ve ne tür bilgileri içerdiği konusunda hala birçok gizem bulunmaktadır.

Kaynak: Haber Pozitif

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.